Kantin Subaylığı ve Binbaşı Mustafa Atasoy’dan Aldığım Ders
Askerlik yaptığım dönemde Kantin ve Gazino Başkanımız Binbaşı Mustafa Atasoy’du. Ben ise kantin subayı olarak görev yapıyordum ve aynı zamanda maaş mutemediydim. Terhis olacağımız gün, birkaç asteğmen arkadaşımla birlikte veda turuna çıkmaya karar verdik. Binbaşıma uğrayıp vedalaştığımızda benimle ilgili söylediği sözler hâlâ aklımda:
“Cemil tam bir bürokrat yapıya sahip. Cemil’e bir iş ver, arkasını bırak. Cemil, ne yapar eder, işi bitirir.”
Ardından aynı dönemde görev yapan gazino subayı arkadaşım hakkında ise şunları söyledi:
“Gazino subayına bir iş veriyorum, peşinde koşturup duruyorum. Asteğmenim ne oldu o iş diyorum, birazdan halledeceğim diyor. Birazdan soruyorum, yine birazdan diyor. Sonunda işi yapıyor ama ben ondan daha çok yoruluyorum.”
Binbaşımın bu sözleri, dört aylık kantin subaylığı görevimde ona nasıl bir izlenim bıraktığımın açık bir göstergesiydi. Bu değerlendirmeyi duyduğumda hem gururlandım hem de iş disiplininin önemini bir kez daha fark ettim.
Kararı Ehlinden Bekleyen Bir Lider
Binbaşımla çalıştığım süre boyunca birçok şey öğrendim, ancak bir olay özellikle unutulmaz bir ders niteliğindeydi.
O dönem, Alay’daki çay ocakları ve kantinler bizim sorumluluğumuz altındaydı. Bir gün, karışık bir muhasebe işlemini nasıl yapmam gerektiği konusunda kararsız kaldım. İki farklı yöntem belirledim ve hangisini kullanacağımı sormak için Binbaşıma gittim. Daha “Bu konuda iki yöntem var…” der demez beni durdurdu ve şöyle dedi:
“Asteğmenim, muhasebeci olan sensin. Kararı sen verecek ve sonucu bana getireceksin. Ben muhasebeden anlamam.”
Bu sözler iş hayatında aldığım en etkili derslerden biriydi. Komutanım, işin uzmanına güvenerek sorumluluğu tamamen bana bırakmıştı. Bu yaklaşım, iş hayatında “ehline bırakma” ilkesinin ne kadar önemli olduğunu bana öğretti.
İş Disiplini ve Güvenin Önemi
Kantin subaylığı görevim sırasında Binbaşımla geçirdiğim bu dört aylık dönem, iş hayatıma yön veren bir deneyim oldu. İşine hakim olmak, güvenilir bir intiba bırakmak ve sorumluluğu üstlenmek… Bu üç temel ilke, meslek hayatım boyunca benimle birlikte ilerledi.
Vedalaşırken duyduğum güzel sözler, sadece bir teşekkür değil, aynı zamanda benim için değerli bir motivasyon kaynağıydı. Bu anıyı paylaşarak hem iş hayatındaki disiplinin hem de liderlerin güven ve sorumluluk dağıtımının önemine bir kez daha dikkat çekmek istedim.
Unutmayın, bir işi yapacak olan sizsiniz; arkanızda duranların güvenini hak ettiğiniz sürece başarı her zaman sizinle olacaktır.