Canım öğretmenim…

1973 yılında ilkokulu bitirmiştim. O zamanlar ilkokul, ortaokul ve lise son sınıfta okuyanlar okuldan mezun olmak için, tüm sınıflar tatile girdiğinde bir de bitirme sınavlarına girerlerdi. Okul tatile girdikten birkaç gün sonra bitirme sınavları için okula gider, yazılı ve sözlü sınavdan geçerdik. 5 yıl okuduğumuz okulumuzda kendimizi misafir gibi hissederdik . Büyüdüğümüzü de düşünürdük. Belki de böyle duygular içinde canım öğretmenimizden ayrılmanın hüznünü doya doya yaşamazdık. Şimdilerde ilkokuldan mezun olan öğrencilerin, öğretmenlerine sarılarak ağlamaları bize yabancıydı.

Ayrılığın hüznünü yaşayamadığım öğretmenimi, sonraki yıllarda hep özlemle andım. Hâlbuki benim sadece 4. ve 5. sınıftaki öğretmenimdi. Adı Dürdane Meydanlıoğlu idi. Ortaokul, Lise, derken Üniversite bitti.

Yıllarca acaba öğretmenimi görebilir miyim diye düşünürken birden internetin içinde bulduk kendimizi. Artık istediğimiz her şeye ulaşabiliyorduk. Türk Telekom’un 118 servisinden sadece soyadına göre birini bulmak zordu, fakat Türk Telekom’un sitesinden soyadından tanıdıklarımıza ulaşmak hayli kolaydı. En azından 2004 yılında öyleydi.

İnternetten bulduğum Meydanlıoğlu soyadlı kişileri arasam, acaba öğretmenimle ilgili bir haber alabilir miydim? Ankara’da bulduğum telefonları aradım. Telefonlar cevap vermiyordu. Geriye Tokat’ta bulunan aynı soyadlı kişileri aramak kaldı. Aradım ve kendimi tanıttım:

  • – Ben Ankara’dan arıyorum. Dürdane Meydanlıoğlu isimli ilkokul öğretmenim vardı. Acaba aynı soyadı taşıdığınıza göre akrabanız mı oluyor?
  • Evet, eşimin yengesi olur. Kendileri Ankara’da oturuyorlar.

Öğretmenimin Ankara’da olduğunu öğrenmiştim. Hatta arayıp da cevap vermeyen telefonun da öğretmenime ait olduğunu öğrenmiştim.

Aynı gün, birkaç saat sonra tekrar aradım. Bu defa ses verdi…

  • İyi günler. Dürdane Meydanlıoğlu ile görüşecektim.
  • Ben yeğeniyim. Kim arıyordu?

Kendimi tanıttıktan sonra telefonu öğretmenime vermişti.

  • Öğretmenim, ben 1973 yılında Turgut Reis İlkokulundan mezun ettiğiniz öğrencilerinizden Cemil GÖKMEN.
  • Evladım, sen Yusufların, Hülyaların olduğu güzel sınıfta mıydın?
  • Evet, öğretmenim, o güzel sınıftaydım (demek öğretmenimizde güzel bir sınıf intibaı bırakmışız).
  •  Hatırladım evladım seni…

İşte böyle. Telefonda bir baç dakika daha konuştuk ve;

  • Evladım mutlaka bekliyorum, seni bir göreyim, dedi.

O günden sonraki bir hafta ayaklarım yere değmiyordu. Önüme gelene benim için çok önemli olan bu olayı anlatıyordum.

Ve canım öğretmenimin evine eşim, iki çocuğum ve bir demet çiçekle gittim. Excel ile Veri Denetimi kitabını güzelce paketledim. Kitabın ilk sayfalarına,

Canım Öğretmenim,

Eserinizi size sunmaktan kıvanç duyuyorum,

Cemil GÖKMEN 27 Mart 2004

Diye yazıp imzaladım.