Gereksiz evrakların iptali için yapılan gereksiz toplantıya gereksiz olduğum için beni gönderdiler

Toplantı, Kamu’da vatandaşa verilen hizmetlere hız kazandırmak amacıyla yapılıyordu. Vatandaşa verilen hizmetin yanı sıra, her türlü başvuruda istenen belge ve bilgilerde de azaltılmaya gidilmesi amaçlanıyordu. Konu Başbakanlıkça yakından takip edilmekte olduğundan, tüm Bakanlıklar ve resmi kuruluşlar bu konuya çok ilgi gösteriyordu. Bir kişi hariç;

Ben!

Çünkü yapılan çalışmalara başından itibaren birkaç kere katılmış ve olan bitene şahit olmuştum. Ne kadar toplanırsanız toplanın hiçbir şey değişmiyordu.

21 yıl önce memuriyete başladığımda kamudaki işler nasıl yürüyorsa bugün de öyle yürümeye devam ediyordu. 21 yıl önce memuriyete başladığımda, 21 yıllık memur ağabeylerimiz ablalarımız, işlerin kendileri zamanında da böyle yürüdüğünü söylüyorlardı.

Toplantıdaki katılımcıların tamamı üst düzey bürokratlarken, ben en alt düzeyden katılmış biriydim. O yüzden yazın en sıcak günleri olmasına rağmen, tüm katılımcılar Ceket ve kravat ile toplantıya katılmışken, masadaki kravatsız ve ceketsiz tek kişi bendim.

20 kadar kişiden 4 kuruluş temsilcisi bakanlığın dışından gelmişlerdi ve tahminime göre, kendilerine ait makam araçlarıyla gelmişler. Dışarıda ise makam araçları kendilerini bekliyor olmalıydı.

Ben alt düzey memur olduğum için, makam arabasıyla gelemediğim gibi, kurumun görevli araçlarıyla da gelmemiştim. O gün sabah bir hastaneye sabahın erken vaktinde randevu almaya gitmiştim ve hastaneden çıkışta toplantı yerine yürüyerek gitmiştim. Yürümeyi tercih ediyordum çünkü işyerinde her gün, iş yapmadan oturmaktan ve hareketsizlikten dolayı vücut değişik hallere giriyordu.

Ttoplantıya katılanların, Başbakanlık genelgesine muhalefet edercesine ceketli ve kravatlı gelmeleri beni utandırmıştı. Halbuki o tarihlerde ceket ve kravat takmama yönündeki Başbakanlık genelgesine uyan kişi bendim, fakat neylersiniz utanan yine bendim.

Toplantıya katılımın üst düzey olmasına karşılık, sadece kendimin memur düzeyinde katıldığımı söyleyerek konuşmaya başladım. Ceketsizliğimi ve kravatsızlığımı mazur görün maksadıyla söylenmiş bir sözdü. Aslında amacım farklıydı. Masa başındaki kuruluşlar işi çok ciddiye aldıklarından üst düzey bürokratlarını bu işe kanalize etmişlerken benim kurumum, ancak bir memur seviyesinde birini toplantıya göndermişti.

Çalışma ile ilgili olarak çalıştığım kurumun bir şey yapmadığını, çünkü vatandaşa direkt olarak bir hizmetinin bulunmadığını, hatta geçici bir kuruluş olması nedeniyle sınavla eleman bile almadığını söyledim. Çünkü masa başındaki tüm bürokratların birinci meselesi, kendi birimlerini yapılacak iş müracaatlarında istenen evrakların azaltılmasıydı. Nüfus kâğıdının onaylı suretini isteyelim mi, savcılık belgesini kişi kendi mi getirsin, biz bakanlıktan mı talep edelim türündendi. O halde bu durum benim kurumumu birinci dereceden ilgilendirmiyordu. Bunları söyledikten sonra, toplantı başkanı Sayın Müsteşar, kendi kurumumla ilgili olmasa da, burada yapılan toplantıda konuşulanlara katkı yapabileceğimi söyledi.

Eh madem, katkı yapmam isteniyor, öyleyse yapayım. Daldım söze:

“Efendim, biliyorsunuz, artık birçok işlemde TC kimlik numarası geçerlidir. Araç vergimi internet üzerinden yatırmaktayım. TC Kimlik numarasının önemini bildiğimden de, kimlik numaramı ezberledim. İnrnet vergi dairesine girdiğimde benden araç plakası ile birlikte vergi numaramı da istiyor. Bir tarihlerde tüm vatandaşlara vergi numarası verilmişti, ancak TC kimlik numarası yaygınlaştıktan sonra vergi numaralarının iptal edildiği bildirilmişti. Fakat burada vergi numarası isteniyordu” dedim.

Demez olaydım.

Sadece bundan şikâyetçi olan ben değilmişim. Orada bulunan bürokratların neredeyse tamamı bundan muzdaripmiş. Onlar da vergi numarasını hatırlayamama ya da o anda bulamamaktan yana dertlilermiş.

TC kimlik numarası istense, hatırlamasanız bile nüfus kâğıdı üzerinden bakılabilirdi. Aslında toplantının hangi bakanlıkta yapıldığını söylemeyecektim, fakat artık farz oldu. Burası Maliye Bakanlığıydı. Vatandaşa hizmette kolaylık sağlamak için aylardır çalışma ve toplantılar yapılıyor ve hiç kimse vatandaş için çok önemli olan bu türden zorlaştırıcı işlerden bahsetmiyor.

Şikâyetçi olan bendim ama oradakiler benden daha fazla şikâyetçiymişler. Hatta aracın trafiğe çıkış tarihinin istendiğinden de şikâyetçiydiler. Peki, şikâyetçi olanlar kim? Onlar da aynı bakanlığın üst düzey bürokratları. Hatta bu vergiyi toplayan birimin üst düzey bürokratı da o toplantıda.

Velhasılı not alındı. Sanırım araç vergisi ödeyecek olanlardan bundan böyle vergi no yerine TC kimlik no isteyecekler. Lüzumsuzluk yapmamak için fazla da bir şey söylemedim. Diyecektim ki… “Araç plakasını girdikten sonra ve dahi vergi kimlik no’yu girdikten sonra ve dahi aracın kaç kişilik olduğunu girdikten sonra ve dahi aracın kamyon olmadığını girdikten sonra, merak ediyorum motor hacmini girmemizi niçin isterler?”

Tabi lüzumsuzluk yapmamak için sormadım. Öğle yemeği vakti gelmişti…